Google

13 Haziran 2007 Çarşamba

AV HAYVANLARI

AV HAYVANLARI


BILDIRCIN (Quail-Coturnix Coturnix)




Bıldırcın sülüngiller familyasının en küçüğüdür. Çayır,tarla,bozkırlarda ve arpa buğday tarlalarında görülür. Sürü halinde bulunmazlar, tek veya birkaçı bir arada gezerler; kendisine iyice yaklaşılmadıkça kolay kolay uçmaz. Havalandığı zaman gürültülü ve alçaktan gider. Bıldırcın avında cok dikkatli ve keskin atıcı olmak gerek köpeksiz bıldırcın avı çok zor olur. Her seviyedeki avcının yapabileceği sevilen bir avdır. Ülkemizin her tarafında görülür. Bütün mesele bıldırcının nerede aranması gerektiğini bilmektedir. Bıldırcın seyrek otlu ve düzenli olarak kesilen çayırlar ile ekili alanları tercih eder. Ayrıca sulak alanlar ve sazlıkların kenar bölgeleri, kuru yeşil alanlar tür için önemlidir. Kendilerini temel olarak uzun çimenlerle kaplı çayırlarla saklarlar. Beslenmelerinin büyük bir kısmını bitkilerin üzerindeki ve topraktaki omurgasızlar oluşturur sonbahar ve kışın genel olarak tohumla beslenirler.Genelde erkek ve dişi aynı görünüştedir.
TÜFEK Bıldırcın avı için silindir şoklu tüfekler ve hafif dolu fişekler (28-30 gr.) tercih edilmelidir. Şoklu tüfeklerle yakın mesafeden yapacağınız atışlarda hem vuruş şansınız azalır, hem de vurduğunuz taktirde hayvanı yenilmeyecek kadar kötü parçalarsınız.Bir çok av köpeği de parçalanmış bıldırcını yemekte veya çiğnemektedir. Tüfeğin süperpoze (altalta namlulu) yada çifte (yanyana namlulu) olarak seçilmesi avcının tercihine ve zevkine kalmıştır.
FİŞEK Fişek olarak kullanacağımız fişek standart 28-30 gr. 8-9-10 numara olmalıdır. İri saçma yine hayvanı parçalayacağı için ve uzak mesafeli atışlarda bıldırcının saçma grubunun arasında kalıp vurulmama ihtimali olacağı için tavsiye edilmez.


Keklik ( The CHUKAR )




"Kekliği Düz ovada avlarlar" cümlesi ülkemiz insanın avcılığa olan merakı ile artık bir şarkı sözü olmanın ötesinde sosyo kültürel ve güncel yaşamındaki kesitlerini da yansıtıyor. Aslında "avcılık" denince "keklik avlamak" geliyor Kıbrıs Türk avcısının aklına... Av dönüşü evine dönen avcılara sorulan tek soru vardır Kıbrıs'ta; 'Kaç keklik ?' ... Ülkemizde yaygın olarak bulunan Kınalı Keklik küçük meyveler, tohumlarla ve böceklerle beslenir. Otluk kayalık gibi açık arazilerde bulunur. Av kuşları içinde avı en zevkli olanıdır.Keklik genelde üç tip arazide bulunur ve avlanır. Bunlardan birincisi taşlık ve çalısı az olan düzlüklerdir.Böyle yerlerin kekliği diğer yerlerin kekliğine göre küçük olmakla birlikte avlanması da güçtür. Bunlar avcıyı ve av köpeğini uzaktan görünce saklanacak çalı bulamadıklarından avcının önünde yürümeye başlarlar ve bir müddet uzaklaştıktan sonra saçma menzilinden uzakta uçarlar. İkincisi kısa meşelikler arasında tarlalar bulunan arazidir. Böyle araziler keklik avının en iyi yapılabileceği arazilerdir. Bu tip arazilerin kekliği diğerlerine göre daha iri olur. Çünkü kısa meşeler arasında keklik çok iyi saklanır. Bundan sonrası artık av köpeğinin marifetine kalmıştır. Sinen kekliği yakından ferma durarak teker teker kaldırır. Üçüncü arazi tipi ise otluk ve çalılık bazı yüksek yerlerdir. Bu gibi yerlerin de kekliği iri olur. Ancak fazlaca ot olduğundan çok iyi bir köpeğe ihtiyaç vardır. Keklik bu gibi yerlerde avcının hemen ayağının dibinden fırlar ve avcıyı şaşırtır.Mevsim faktörünü gözönüne alırsak keklik, avın ilk günlerinde (sıcak günlerde) su başlarında ve yüksek kayalık alanlarda bulunur. Soğuk günlerde arazinin Güney kısımlarında ve tohumun yeni atıldığı tarlalarda bulunabilir.Hayvan hava şartları sıcaksa serine, aşırı soğuksa sıcak bölgelere sığınmaktadır. Sonbaharda su ihtiyacı kış aylarına göre daha çok olacağı için su başlarını tercih etmesi iç güdülerinin tabii sonucudur. Keklik günde en az iki kere yaylıma çıkar. İlki günün ilk ışıklarıyla başlar, diğeri gün batımı öncesidir. Bunlardan çıkaracağımız sonuç günün hangi saatinde hayvanın nerede olabileceğini bilmektir.
TÜFEK SEÇİMİ Keklik avı için tercih edilen namlu uzunluğu 28 - 30 inc.’dir.Mobil şoklu bir silah kullanıldığı zaman avın açıldığı ilk ayda (Kasım) 3/1şoku tercih etmemiz gerekirken Aralık ayında 4/2 şoklu bir silah, keklik avının amacına daha uygundur. Bundan amaç avın açıldığı ilk zamanlarda hayvanın uzak kalkacağı, daha sonraları ise yılgın ve tedirgin olacağı varsayımından yola çıkarak yapılan bir tercihtir. Bu tercih avcının zaman içinde edindiği tecrübeler ve fermalı köpek kullanması doğrultusunda değişkenlik gösterebilir. Bu konuda tek bir doğru yoktur.
FİŞEK SEÇİMİKeklik için tercih edilen fişek numarası 7’dir. Yakın mesafelerdeki atışlarda 8 numara saçma aynı işlevi görecektir. Saçma numarası küçüldükçe dezavantajın yaşanacağı bilinmelidir.


TAVŞAN (Lepus Europaeus)








Avcılar açısından büyük bir zevk kabul edilen tavşan avı genellikle keklik avı ile birlikte yapılan zevkli bir avdır. Tavşan, kısa ve kalın kuyruğu, uzun arka bacakları ve genellikle gri boz rengi ile karakteristik bir görünüme sahiptir. Arka bacakları öndekilerden uzun olduğundan yokuş yukarı çok daha kolay kaçarlar. Üst dudağı ikiye bölen derince bir yarık vardır. Yarık olan üst dudak kalınca ve oynaktır. Üst dudağın üzerinde uzun sert kıllardan ibaret bıyığı ve gözünün üstünde de uzun kıllar vardır. Bu uzun kıllar dokunma vazifesi görür. Gözleri başın yan tarafındadır. Tavşanın erkeği ile dişisi arasında görünüm itibarıyla fark yok denecek kadar azdır. Tavşan'ın görmesi diğer duyu organlarına göre daha zayıftır. Özellikle koşarken arkasını iyi görmesine karşın önünü tam olarak göremez. Bunda kaçarken daima arkasını kontrol etmesinin de payı vardır tabii. Buna karşılık duyma organı çok hassastır. En küçük bir çıtırtıyı dahi hemen duyup hisseder.
Tavşanın bölgesini çok iyi bildiğinden tavşan avında yavaş hareket etmek gerekir. Zaman zaman duraklamak faydalıdır. Eğer tavşan köpeği atlatmış veya köpek kokusunu alamamış ise, hizasına gelen avcıyı genellikle bir miktar geçirdikten sonra ters istikamete kaçar. Bu sebeple çalı, dikenlik, taşlık alanlarda veya dibinde tavşan yatabileceği tahmin edilen yerlere, fırlayan tavşan ileri kaçacak şekilde yanaşmalıdır.Her avda olduğu gibi tavşan avında da tavşanın çeşitli özellikleri ve yaşam alanı bilindiği takdirde, arayıp bulmada ve avı vurmada başarı oranı artar.
Kalkan tavşan vurulamazsa veya tüfek atılamazsa, köpek tavşanı kovar ve tavşan bir daire çizerek ilk kalktığı yerin yakınından geçer. Bu sebeple çok yakın ve süratli izleyen köpeklerin önündeki tavşan uzak mesafelere kaçar. Bu bakımdan tavşan avında ağır, fakat izi şaşmadan kovalayan ve arkasından ağlayan köpek makbuldür. Tavşan avında kullanılan köpek çok iyi yetiştirilmiş ve eğitilmiş olmalıdır. Eğitimsiz bir köpekle tavşan avlamaktansa hiç köpek kullanmamak daha iyidir. .
Tavşan avında hava şartları çok önem taşır, rutubetli havalarda kuru ve taşlık yerleri, seyrek çalılıkları kendine yatak yeri olarak seçer. Soğuk havalarda, toprak yığınları kenarlarında yataklanır.
Tavşanların üreme potansiyeli oldukça yüksektir.Kıbrısın iklim şartlarında yılda 4 defa yavrularlar. Tavşan yavruları oldukça gelişmiş halde doğarlar.
TÜFEK Tavşan avı için; düz bir mera av bölgeniz ise, 3-1 tüfek iyi bir tercihdir. Eğer sık ormanlık alanlarda tavşan avına çıkmışsanız 5-4 tüfek tercih nedenidir. Tüfeğin süperpoze (altalta namlulu) yada çifte (yanyana namlulu) olarak seçilmesi avcının tercihine ve zevkine kalmıştır
FİŞEK Tavşan avında fişek olarak 30-34 gr. Saçma numarası 4-5-6’dır. En iyi atış mesafesi 25 m.’dir. 40 metreye kadar iyi bir isabet sağlanırsa da 40 m.’den sonra saçma hüzmesi çok dağılacağından isabet ihtimali azalır ve isabet edecek 1-2 saçma da tavşanı ancak yaralar.


ÇULLUK (Woodcock- Bigatsa)







Scolopacidae familyasından olan çulluk bölgelere göre değişik adlarla anılır; yabantavuğu veya bigatsa gibi. Çulluğun ülkemizde avlanılan türü Asya ve Avrupa kıtasında bulunan Scolopax Rusticola'dır. Bacakları oyluk kısmına kadar tüylüdür. Çulluğun sırt kısmı kızıl kahve renginde olup, pas renginde lekeler bulunmaktadır. Aynı kesimler üzerinde yer yer grimsi lekeler de görülmektedir. Alın kısmı sarımtırak gri olup, baş tüylerinin ayırma yerinde 3 tane siyah ve pas renginde enlemesine çapraz çizgiler vardır. Gözün üzerinde de açık sarımtırak bir çizgi bulunur. Gözlerinin, kafasının üstüne yakın bir yerde olması arkası dahil olmak üzere bütün etrafını görmesine olanak verir. Uzun gagasını yumuşak toprağın içine sokabilir ve gagasında bulunan sinirler sayesinde toprak altındaki sevdiği kurtları hissedebilir, buna toprak altında gagasını açabilme yeteneğinide ekleyerek bulduğu bu kurtları rahatlıkla çıkarabilir. Uçarken zigzaglar çizer ve biraz baykuşu andırır. Havalandığı zaman 100-200 m ileriye konar.Çulluk sakin zamanlarda yürüyüşü yavaş, fakat ilk uçuşunda kalkışı gürültülü ve serttir.Uçarken zigzaglar çizer ve biraz baykuşu andırır. Açık arazide uçmaktan hoşlanmaz. Av esnasında vurulmamışsa, silah sesinin ardından derhal 100-200 m ileriye konar ve hızla koşarak izini kaybettirmeye çalışır; eğer çulluk avına merak sararsanız, çok iyi cins bir av köpeğine sahip olmanız gerekir. Fakat büyük av sezonunu bitmesinden sonra Şubat ayının ilk haftasında başlayan ince av dönemi içerisine de köpeksiz olarak çulluk avı yapılır. Havaların soğumaya başlamasıyla çulluk, Kuzey Avrupa ülkelerinden, Rusya’dan ve Balkanlar’dan Türkiye üzerinden yurdumuza doğru göçe başlar. Çulluklar büyük sürüler halinde göç yapmazlar.Eylül ayı başlarında sular don yapmaya başladığında ve havalar sertleştiğinde göç yüksek kesimlerden önce alçaklara doğru başlar.İsveç'teki çullukların bir kısmı Norveç sahillerine geçer ve oradan Kuzey denizini aşarak İskoçya'ya,İngiltere'ye ve İrlanda'ya dağılırlar.İsveç'teki çullukların bir diğer göç yolu,Baltık denizini aşmak koşuluyla Danimarka ,Almanya,Hollanda,Belçika ve Polonya'dır.Havalar dahada soğudukça kuşlar Avrupanın iç kesimlerine yayılırlar, hatta Elbe,Mein,Oder ve Tuna nehirlerinin vadilerini izleyerek Akdeniz'e inerler. Çulluklar şubat ve mart aylarında dönüş yolculuğuna başlar ve doğduğu yerlere kuzey ülkelerine doğru göçe başlarlar. Göç genellikle geceleri olur.



TÜFEK
Çulluk avında kullanılacak silahın seçimi avı etkileyen önemli unsurlardan biridir. Çulluk avında sık orman içinde tüfek atıldığı için öncelikle kısa namlulu ve açık şoklu tüfekler tercih edilmelidir. Bu durum avcıya hem saçmaların daha çabuk dağılmasını hemde ormanlık-çalılık yerlerde daha rahat hareket etmeyi sağlarlar. Tüfeğin süperpoze (altalta namlulu) yada çifte (yanyana namlulu) olarak seçilmesi avcının tercihine ve zevkine kalmıştır



FİŞEK



Fişek olarak 7-8 numara, saçma ağırlığı olarak 28-32 gr. arası, tercih edilmelidir. Namludan çıkar çıkmaz dağılan keçe fişekler tercih edilir. Ancak ikinci namluya daha uzun menzilli bir fişek koymakta fayda vardır.
Not: Buradaki bilgiler Avkopegi.com’dan alınmıştır






Hiç yorum yok: